Hakkımda

29 Nisan 2015 Çarşamba

İmkansız Üçleme Hipotezi

İmkansız üçleme, dışa açık bir ekonomide para otoritesinin üç farklı politikayı aynı anda hedefleyemeyeceğini  anlatan bir ifadedir. Bu üç politika ise şunlardır:

1) Sabit döviz kuru
2) Serbest sermaye hareketleri
3) Bağımsız para politikası (faiz, enflasyon)

Bu durumda bir merkez bankası (para otoritesi) bu üç seçenekten birisini veri olarak kabul ederek diğerleri ile ilgili politika uygulamak durumundadır.

Eğer ekonomi yönetimi sabit döviz kuru politikasını takip ediyor ve sermaye hareketlerini serbest bırakıyorsa, bu durumda bağımsız para politikası uygulanamaz, enflasyon ve faiz veri olarak kabul edilir.

Eğer ekonomi yönetimi sabit döviz kuru ve bağımsız para politikası uygulanıyorsa, sermaye hareketleri kontrol altında tutulmalıdır.

Eğer ekonomi serbest sermaye hareketlerini ve bağımsız para politikasını uyguluyorsa, sabit döviz kurunu uygulayamaz ve dalgalanmaya bırakarak veri olarak kabul eder.

Yukarıda yazılanları bir tablo olarak özetlersek:

Politika Uygulanamayan (veri kabul edilen)
Politika Uygulanabilen
Bağımsız Para Politikası
Sabit Döviz Kuru – Serbest Sermaye Hareketleri
Sabit Döviz Kuru
Bağımsız para Politikası – Serbest Sermaye Hareketleri
Serbest Sermaye Hareketleri
Sabit Döviz Kuru – Bağımsız Para Politikası

Seçenekler arasındaki bu bağdaşmazlığın sebebi, her bir politikanın birbirini etkilemesi ve hedefler üzerinde ters etkileri olmasıdır.

Sabit Döviz Kuru ve Serbest Sermaye Hareketleri
Bu politika seçilmişse, para politikasının bağımsızlığından vazgeçilmesi gerekir. Ekonominin kaynakları, enflasyonun belirlenmesi yerine serbest sermaye hareketlerinin döviz kurları üzerinde yaratmış olduğu aşağı veya yukarı yönlü hareketleri dengelemek amacıyla kullanılacağından, enflasyon oranı üzerinde herhangi bir tasarruf olmayacaktır.

Bağımsız Para Politikası ve Serbest Sermaye Hareketleri
Bu politika seçilmişse, döviz kurunun hedeflenmesinden vazgeçilmesi gerekir. Sermaye hareketleri serbest olduğundan, ekonomik kaynaklar para politikasının hedeflerine ulaşılabilmesi için kullanılacaktır. Bu sebeple de döviz kurunu istenilen seviyede tutmak için gerekli hareket serbestliği olmayacaktır. Döviz kurunu yukarı yönlü hareket ettiren gelişmeler ortaya çıktığında, faizler arttırılması gerekecektir ve bu da parasal hedefleme veya enflasyon hedeflemesi gibi politikalardan sapmayı gerektirecektir.

Sabit Döviz Kuru ve Bağımsız Para Politikası
Bu politika seçilmişse, sermaye hareketlerinin serbestliğinden vazgeçilmesi gerekmektedir. Eğer hem bağımsız para politikası, hem de sabit döviz kuru politikası uygulanmak isteniyorsa, döviz kurunu etkileyebilecek olan sermaye hareketlerinden kaçınmak için, sermayenin ülkeye giriş ve çıkışının kontrol altına alınması gerekmektedir. Böylece döviz kurunun kontrolü için kaynak ayırmaya gerek kalmayacak ve bağımsız para politikası etkin bir şekilde uygulanabilecektir.

Ülkeler hangi politikaları uygulayacaklarını ise ekonomilerinin yapılarına ve potansiyellerine göre belirlerler. AB ülkeleri (Euro ülkeleri daha doğru olur), bağımsız bir para politikası belirleyemezler. AB ülkeleri, para politikası ile ilgili yetkilerini Avrupa Merkez Bankası'na devretmişlerdir.

Çin Halk Cumhuriyeti ise, ihracat odaklı bir ekonomi olduğundan, yüksek döviz kurundan faydalanabilmek için yerli paranın değerini düşük tutmaktadır. Yani sabit döviz kurunu seçmiştir ve para politikasını bağımsız bir şekilde uygulamaktadır. Bunlara karşılık ise ülkedeki sermaye hareketlerini kontrol etmektedir.

Türkiye'de TCMB bağımsız para politikası uygulamaktadır ve sermaye giriş çıkışlarının önünde bir engel bulunmamaktadır. Eğer Türkiye bunların yanında döviz kurunun da sabit olmasını isterse, sonsuz miktarda döviz rezervi bulundurmak durumundadır. Eğer bir şekilde Türkiye'den hızlı bir sermaye (dolayısıyla döviz) çıkışı başlarsa, döviz kuru yükselir. Sabit döviz kuru politikası uygulandığından, dövizi belirlenen fiyatta tutmak için TCMB'nin piyasaya sürekli döviz arz etmesi gerekmektedir (aksi takdirde faizleri yükseltmesi gerekecetir ve bu da bağımsız para politikasından sapma anlamına gelir). TCMB'nin sonsuz döviz rezervi olmadığından, bu politika çökmeye mahkumdur. Benzer durumlar ve kısıtlar diğer iki alternatif için de geçerlidir.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...