Hakkımda

11 Şubat 2016 Perşembe

Rybczynski Teoremi

Uluslararası iktisat literatüründeki belli başlı teoremlerden birisi olan Rybczynski Teoremi, 1955 yılında Tadeusz Rybczynski tarafından geliştirilmiştir. Aslında bu teorem, Heckscher-Ohlin Modeli yardımıyla türetilen teoremlerden birisidir ve Hollanda Hastalığı'nı anlayabilmek için yardımcıdır.

Teorem, uluslararası iktisat, uzmanlaşma ve dış ticaret konularını ele almaktadır. Ayrıca Heckscher-Ohlin Modeli'nden türetildiği için bu modelin varsayımları da geçerlidir. Teoremi Hollanda Hastalığı'na bağlamak, oradan da Rusya ve Suudi Arabistan'ın günümüzde içinde bulundukları durumu teorem yardımıyla inceleyebilmek için kısa bir açıklama yapalım:

1) Üretim faaliyetleri dört farklı üretim faktörünün kullanılmasıyla gerçekleştirilir:
     a) Toprak (Veri-sabit kabul edilir)
     b) Sermaye (Değişebilir)
     c) Emek (Değişebilir)
     d) Girişim (Emek faktörünün özel bir türüdür)
2) Ülke tam istihdam durumundadır. Yani ülkenin elindeki bütün üretim faktörleri kullanılmaktadır.

Bu bilgiler ışığında iki mal üreten bir ülke olduğunu varsayalım. Bu ülkenin ürettiği mallar fosil yakıtlar (enerji) ve tekstil olsun.

Her iki ürün için de farklı miktarlarda emek ve sermaye kullanılmaktadır. Tabii ki fosil yakıt üretimi için daha fazla sermaye gerekirken, tekstil üretimi için daha fazla emek gerekmektedir. Böylece fosil yakıtların sermaye-yoğun, tekstilin ise emek-yoğun mallar olduğu sonucuna ulaşıyoruz.

Eğer örnek ülke fosil yakıt üretimini arttırmak isterse, kaynaklarını (emek ve sermaye) tekstil sektöründen fosil yakıt üretim sektörüne kaydırması gerekecektir. Böylece tekstil üretiminde bir düşüş gerçekleşir. Bu süreci üretim olanakları eğrisi yardımıyla inceleyebiliriz.
Yukarıdaki şekil, tekstil ve fosil yakıt (enerji) üreten bir ülkenin üretim olanaklarını göstermektedir. Şekilden de anlaşılacağı üzere, A noktasında 26 birim tekstil, 7 birim enerji üretilmektedir. Eğer ülke elindeki üretim faktörlerini (sermaye ve emek) enerji üretiminde aktarırsa tekstil üretimi azalacak, enerji üretimi ise artacaktır.

Örneğimizde kullandığımız ülke, emek yoğun mal olan tekstil üretiminden sermaye yoğun mal olan enerji üretimine yoğunlaşmak istemektedir. Bu sebeple de sermayeye daha çok ihtiyacı vardır. Ülke içinde sermayeyi kendiliğinden arttıramayacağını ve yurt dışından sermaye ithal ettiğini varsayıyoruz (çünkü ülke tam istihdamdadır). Bu durumda enerji üretimi artacaktır. Peki tekstil üretimi ne olur?

Rybczynski Teoremi tam olarak bunu açıklar. Hollanda, doğal gaz yatağı keşfederek bundan yüksek oranda üretim sağlayabilmek amacıyla dışarıdan gelen yabancı sermayenin tamamını enerji üretimi sektörüne tahsis etmiştir. Bu süreçte tekstil üretiminden enerji üretimine herhangi bir sermaye aktarımı gerçekleştirmeyi planlamamıştır.

Daha fazla sermaye ile daha fazla enerji üretimi yapmak isteyen örnek ülke amaçlamadığı halde tekstil üretiminde de düşüş yaşadığını fark eder. Sebebi ise, üretimin gerçekleştirilmesi için hem sermayeye hem de emeğe ihtiyaç olmasıdır. Yani enerji üretimi için yapılan sermaye yatırımlarını (makine, teçhizat vs.) çalıştıracak olan yine insanlardır. Bu durumda tekstil sektöründe çalışan iş gücünün bir kısmı enerji sektörüne geçerek tekstil üretiminin azalmasına sebep olmuştur. Burada ülkenin ihmal ettiği nokta, tekstil üretiminin azalmasını istememesi durumunda dışarıdan yalnızca sermaye değil, iş gücü de ithal etmesi gerektiğidir.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...