Hakkımda

30 Kasım 2015 Pazartesi

Hızlı Büyüme - İstikrarlı Büyüme

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu 1923 yılından itibaren farklı ekonomik büyüme modellerini denemiş ancak çeşitli sebeplerle sürdürülebilir bir başarı kaydedememiştir. Bu sebepler arasında; tercih edilen büyüme modelinin altyapısına uygun olmayan toplum, alınan kararların uygulanmaması ve küresel problemler sayılabilir.

Türkiye ekonomisi 1923 yılından 2015 yılına kadar 16 defa ekonomik küçülme yaşamıştır. Bu küçülmelerin bazıları dış faktörler sebebiyle ortaya çıkarken bazıları yalnızca iç siyasi sebeplerle gerçekleşmiştir. Aşağıdaki tablo, Türkiye'nin yaşamış olduğu 16 ekonomik krizin tarihlerini, ekonomik küçülme oranını ve genel olarak sebeplerini göstermektedir.
Görüldüğü gibi Türkiye ekonomisindeki krizlerin dördü içsel dinamikler sebebiyle yaşanmıştır (dünyada bölgesel çapta ekonomik problemler her dönem olduğu için sabit kabul edilmiştir).

Türkiye, nüfusu artan ve bu nüfusu ekonomik büyüme ile desteklemek zorunda olan bir ülkedir. Ayrıca küresel ekonomideki ağırlığını arttırmak istemesi de yüksek bir ekonomik büyüme hedeflenmesini zorunlu kılmaktadır. Bu sebeple Türkiye çeşitli dönemlerde farklı ekonomik büyüme modelleri üzerinde durmuştur ancak çeşitli sebeplerle ekonomik büyüme sürekli sekteye uğramıştır.

Yazının konusunu aşağıdaki grafik oluşturmaktadır. Grafikte, Türkiye'nin 1923-2015 yılları arasındaki TL cinsinden reel GSYH büyüklükleri görülmektedir.

Mavi Grafik: İlk olarak, mevcut durumu incelemek gerekir. Türkiye 1923 yılından 2015 yılına kadar iç ve dış dinamiklerin etkisiyle iniş çıkışlı bir büyüme grafiği izleyerek 1923 yılındaki 2.266 milyon TL'lik GSYH'dan 2015 yılı itibarıyla 129.912 milyon TL GSYH'ya ulaşmıştır. 2015 yılında kişi başına düşen GSYH bu yıl içinde 9.290 $'dır. Yıllık sabit %4,49 oranındaki bir büyüme ile bu rakama ulaşılabilirdi.

Mor Grafik: Mor grafik, Türkiye'nin yaşamış olduğu yalnızca içsel problemler sebebiyle ortaya çıkan dört ekonomik kriz olmasaydı ulaşmış olacağı GSYH seviyesini göstermektedir. Bu grafiğe göre eğer Türkiye ekonomisi iç dinamiklerinden kaynaklanan krizleri yaşamasaydı 2015 yılında 162.763 milyon TL GSYH üretmiş olacaktı. Böylece Türkiye'de kişi başına düşen GSYH 11.639 $ olacaktı. Böylece Türkiye kabullere ve tanımlara göre orta gelir tuzağından çıkmış olacaktı. Ayrıca yıllık sabit %4,75 oranındaki bir büyüme ile bu rakama ulaşılabilirdi.

Siyah Grafik: Siyah grafik, Türkiye'nin içsel veya dışsal hiçbir ekonomik küçülme yaşamadan; potansiyel büyüme oranı olarak kabul ettiğimiz %5'lik büyüme perfromansını her yıl gerçekleştirmesi durumundaki büyüme seyrini göstermektedir. Eğer Türkiye kriz yaşamadan her yıl %5 büyüme gerçekleştirmiş olsaydı, 2015 yılında GSYH'sı 201.748 milyon TL GSYH'ya sahip olacaktı. Bu da kişi başına düşen GSYH'nın 14.426 $ olacağı anlamına gelmektedir.

Kırmızı Grafik: Kırmızı grafik, Türkiye ekonomisinin hiç küçülmediği durumu göstermektedir. Bu senaryoda, küçülme yaşanan dönemlerdeki büyüme oranı negatif değil 0 olarak alınmıştır. Yani kriz dönemlerinde ekonominin büyümediği varsayılmıştır. En uzak hatta imkansız bir ihtimal olan bu senaryoda ise Türkiye'nin 2015 yılı GSYH'sı 313.247 milyon TL'dir. Bu da kişi başına düşen GSYH'nın 22.400 $ olması demektir. Yıllık sabit %6 oranındaki bir büyüme ile bu rakama ulaşılabilirdi.

Grafikte dikkat çeken unsurlardan birisi, grafiklerin birbirlerinden ayrılma noktalardır. Bu ayrılmalar bir miktar grafikteki ölçeklemeden kaynaklansa da, anlamlıdır. Kırmızı grafiği bir tarafa bırakırsak, 1980 yılı grafiklerin arasındaki mesafenin ayrıldığı tarihdir. 1980, 24 Ocak Kararları ile Türkiye ekonomisinin küresel ekonomiye entegrasyonunun tamamlandığı söylenebilir. Bu da Türkiye'nin kriz haricindeki finansal hareketlerden de yüksek oranda etkilenerek ekonomik olarak dalgalı bir performans göstermesine sebep olmuştur.

Ekonomide büyüme hızı arttıkça büyüme dinamiklerinden kaynaklanan riskler de artmaktadır (cari açık, bütçe açığı ve finansman problemleri gibi). Bu riskler de dönem dönem piyasanın dengelenmesi eğilimi sonucunda krizlere yol açmaktadır. Sonuç olarak da bir kriz yılı, içinde bulunduğu yıl da dahil olmak üzere 2 yıllık emeği ve üretimi de ortadan kaldırmaktadır.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...