Hakkımda

8 Aralık 2015 Salı

Enerjide Kaynak Çeşitliliğinin Önemi ve Rusya

Türkiye'nin coğrafi sebeplerle yeterli birincil enerji kaynaklarına sahip olmaması, yüksek oranda ithalatı gerektirmektedir (doğal gaz için % 99, ham petrol için % %90, Taş Kömürü için % 90). Bu ithalat bağımlılığı Türkiye için risklerin dağıtılması ve yönetilmesi sürecini ve performansını ön plana çıkarmaktadır.

Rusya, uzun yıllar boyunca Türkiye'nin önemli hidrokarbon tedarikçilerinden birisi olmuştur. Rusya ile olan enerji ticareti o kadar büyümüştür ki, 24 Kasım 2015 tarihindeki uçak düşürülmesi hadisesi sonrasında insanların ilk sorduğu soru "Rusya doğal gazı keser mi?" olmuştur. Bu soru bize Türkiye'nin enerji arz güvenliğinde kaynak ülke çeşitliliğinin yetersiz olduğunu göstermektedir.

Enerji arz güvenliğinin unsurlarından birisi, enerji kesintisi risklerini azaltmak amacıyla kaynak ülke çeşitliliğine gidilmesidir. Kaynak çeşitliliğini ve riskini ölçebileceğimiz bir araç olarak HHI (Herfindahl-Hirschman Index) kullanılabilir. Endeks 0 ile 100 (yönteme göre 0-10.000 de olabilir) arasında değer alır ve büyüdükçe çeşitliliğin azaldığını ve riskin arttığını gösterir.

NOT: HHI değeri değerlendirilirken yorumlama önem arz etmektedir. 100 üzerinden 35 düşük bir sonuç gibi görülebilir ancak doğal gazda ithalatın % 54'ünü yalnızca Rusya'dan yapıyoruz ve elde ettiğimiz doğal gaz çeşitliliği riski % 35'tir. Bu sebeple ölçeklendirme doğru yapılmalıdır. Aşağıdaki şekilde aralıklar belirlenmesi yanlış olmayacaktır:

40-100 arası       : Risk Derecesi 5
30-39 arası         : Risk Derecesi 4
20-29 arası         : Risk Derecesi 3
10-19 arası         : Risk Derecesi 2
00-09 arası         : Risk Derecesi 1

Aşağıdaki grafikte, Türkiye'nin 2014 yılında ham petrol ithal ettiği ülkelerin listesi ve ithalat içindeki payları görülüyor:
Rusya ile geçmiş yıllarda daha yüksek olan ham petrol ticareti 2014 yılında düşmüştür. Rusya 2014 yılı içinde Türkiye'nin ham petrol ithalatında % 3'lük bir paya sahiptir. HHI, Türkiye'nin ham petrol ithalatındaki kaynak ülke çeşitliliği için 0,22 çıkmaktadır. Bu endeks ne kadar düşük olursa, risk de o kadar az olacaktır. Dolayısıyla Türkiye'nin petrol ithalatındaki çeşitlilik riskinin % 22 olduğunu söyleyebiliriz (Risk derecesi 3).

Petrol konusunda alternatif çok olmasına rağmen, doğal gaz için aynı şeyler söylenemez. Doğal gaz sevkiyatı için yüksek miktarda yatırım maliyeti gerektiğinden (Mavi Akım, TANAP ve diğer doğal gaz boru hatları) hem alıcı hem satıcı için uzun vadeli kontratlar gerekmektedir. Diğer bir alternatif olan LNG ise tankerlerle taşındığından boru hatları kadar güvenilir ve süreklilik arz eden bir tedarik kaynağı olmamasının yanında nispeten daha pahalıdır.

Aynı hesaplama, Türkiye'nin doğal gaz ithalatı ile ilgili olarak da yapılabilir. Aşağıdaki grafik, Türkiye'nin 2014 yılında ithal ettiği doğal gazın kaynak ülkelerini ve ithalat içindeki paylarını göstermektedir.
Türkiye'nin doğal gaz ithalatı için HHI hesaplandığından, sonuç 0,35 çıkmaktadır. Yani Türkiye'nin doğal gaz ithalatında çeşitlilik riski % 35'tir (Risk derecesi 4). Doğal gaz için HHI değerinin ham petrolünkinden daha yüksek çıkmasının sebebi, doğal gazda Rusya'nın %55, İran'ın %18 ve Azerbaycan'ın %12 paya sahip olmalarıdır. Dolayısıyla belirli ülkelerde yoğunlaşma vardır. Son dönemde Rusya ile ortaya çıkan krizde bütün gözlerin doğal gaza çevrilmesinin sebebi de budur.

Türkiye'nin birincil enerji arzındaki önemli unsurlardan bir diğeri ise kömürdür. Türkiye'de Linyit yeterli miktarda bulunsa da Linyit'in kendisi çevrim açısından yetersiz bir kaynaktır. Bu sebeple Taş Kömürü kullanımı gerekmektedir. Taş kömürü'nde ise ham petrolde olduğu gibi % 90 dışarıya bağımlılık söz konusudur. Aşağıdaki grafikte, Türkiye'nin ithal etmiş olduğu Taş Kömürü'nün kaynak ülkelere göre dağılımı görülmektedir.

Dağılım açısından Taş Kömürü'nde de ham petrol benzeri bir durum söz konusudur. Taş Kömürü ithalatı çeşitliliğinde HHI değeri 0,22'dir (Risk derecesi 3). Yani ithalatta kaynak ülke çeşitliliği riski % 22'dir denilebilir.

Birincil enerji dışında, en önemli ikincil enerji olan elektrik konusuna da dikkat edilmesi gerekmektedir çünkü elektrik, birincil enerji kaynakları (doğal gaz, petrol, kömür) kullanılarak üretilen ve bunları belirli oranlarda ikame etme yeteneğine sahip bir enerji türüdür. Aşağıdaki grafik, Türkiye'nin 2014 yılında elektrik üretiminde kullandığı kaynakları göstermektedir:
Elektrik üretiminde de doğal gaz ithalatına benzer bir durum söz konusudur. 2014 yılında elektrik üretiminde kaynak (yakıt) çeşitliliği için HHI 0,34'tür. Yani Türkiye'nin elektrik üretiminde, yakıt çeşitliliği açısından risk % 34 denilebilir (Risk derecesi 4). Rusya'nın doğal gazda kesintiye gitmesi ihtimalinin insanları korkutmasının sebebi, doğal gazın yalnızca evlerde ısınma amaçlı değil, daha çok elektrik üreitmi için kullanılıyor olmasıdır. Bu açıdan da elektrik kapasitesinde çeşitliliğe gidilmesi, enerji arz güvenliği açısından önemlidir. Son yıllarda yenilenebilir enerji konusunda atılan adımlar, yalnızca temiz bir çevre için değil, enerji arz güvenliği açısından da somut gelişmeler sağlayacaktır.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...